UFO Gözlemi - 1986- Istanbul

Ancak olaylar yurdumuzda da olduğu gibi tüm dünyada ardarda gelişiyor. Aslında olaylar artmıyor sadece insanlar UFO olayının konuşulmasından cesaret alarak yaşanılanları anlatıyor. Oysaki geçmiş yıllarda bilimsel taassup insanlara deli damgası vurmakta ve anlatımları kısıtlamaktaydı. Son yıllarda özellikle bazı bölgelerde tanımlanamayan uçan cisirnlerin görülmesi ve rapor edilmesi. ister istemez bazı arastırmacıların odak noktası oluyor. İşte bu bölgelerden en önemlisi İstanbul'un çeşitli semtleri bu semtlerde yapılan çeşitli türden arastırmalar UFO'ların bu bölgelerle ilişkisini ortaya koyuyor. Arkeoloğun da. jeoloğun da mimarından cizimcisine kadar özellikli olabilecek bu yöreler araştırılıyor. Araştırmacıların bu konuda yaptıkları açıklamalar şöyle: Tanımlanamayan göksel Fenomenlerin lısık veya cisimlerin ve hatta canlıların) dünya dışı veya dünyanın eski yerlilerinin septiği bu bölgeler mistik ve arkeolojik önemler taşıyor. Bu konuda halen calısan birkaç araştırmacı bu bölgelerin haritalarını cıkartmak üzere. UFO'ların çektiği veya göründüğü bu bölgelerin ne gibi özellikleri var? Arada geçmişte yaşanılan birtakım olayların izleri mi onları çeken. yoksa seçilmiş in sanlarla bağlantı gayesi mi? Bu türden yüzlerce soru halkımızın da kafasını karıştırmakta. Ejer varsa bu üstün uygarlık ve teknoloji dünyadan ne ister? Ve yine eğer gerçekseler bu yüksek teknolojiyle kötü emelleri yerine getiremezler mi? Olayın sonunda ortaya çıkan tablo bu varlıkların uyarıcı eğitici amaçlarla dünyaya gelip gittikleri. Diğer bir soruda bu varlıkların geliş gidiş yöntemleri nelerdir? Zamanla gerekli biçimlerde yer vereceğimiz bu konular; herkesin kafasında. önemli olsun olmasın. bir dakika olsun. bir yıl olsun insanların kafalarını meşgul ediyor. Şimdiye kadar sayısız konu. resim ve vaaka başında yer aldı, ancak halen elle tutulur bir şey yok gibi. Çünkü aleyhte geliştirilen tezlerde oldukça makul ve mantıklı. 1986 yılının Nisan 11 Cuma gecesi Bakırköy semalarında saat 21.30 sıralarında amatör bir fotoğraf makinasıyla görüntülenen sayısız renkli ve hızlı hareket eden uçan cisimler Aykut Osman Antmen tarafından şöyle anlatılıyor. "Yalçın ve Kubilay adlı iki arkadaşımla beraber bir başka arkadaşımızın evine doğru gidiyorduk. Bakırköy'ün Yeni Mahalle semtindeydik. Tam caminin yanına gelmiştik ki. caminin tam üzerinde ışıklı bir cismin bulunduğunu gördük. Saat o anda 22.00'ye yaklaşıyordu ve çevrede başka kimse yoktu. İlk gördüğümüz anda. kıpır damadan duran cisim. birden hareket etti ve zig zaglar çizerek Bakırköy'e doğru ilerlemeye başladı. Cismin üzerinde düz bir sıra halinde kırmızı ışıklar yanıyordu. arka kısmında ise dönen beyaz ışıklı bir üçgen vardı. Cisim. deniz tarafına gittic~i için bizde oraya kadar gittik. Deniz kenarına ulaştığımızda. açık deniz üzerinde ısıklı kümeler halinde küçük topların hızla uzaklaştıklarını gördük. Sonra kayboldular. o anda yanımızda fotoğraf makinası olmadıgına çok üzüldük. ama bu olay beni çok etkiledi ve buraya yine gelmeye karar verdim. O gece birkaç saat daha beklememize rağmen. başka bir şey göremedik. Ertesi akşam yani 12 Nisan gecesi bulabildijim eski bir Kodakİnstamatic makine ile yine deniz kıyısına geldim. Makinada 64 Asa Fuji film vardı. Yaklaşık 1.5 saat bekledikten sonra. ufuk çizgisi üzerinde yine kırmızı renklı bir cismin zig zaglar çizerek yaklaştığını gördüm. Hızla yaklaştı ve Ataköy yönüne doğru ufkun üzerinde ilerlemeye başladı. Sonra onun hemen ardında. sarı oval bir cisim ortaya çıktı. çok yüksekteydi ve ne yazık ki fotoğraf makinem yeteri kadar güçlü degildi. Arka arkaya bir kaç poz çektim." diyen Aykut Osman Antmen'in çektiği fotograflar Batıda elde edilenlerle kıyaslandıgında form açısından oldukça zayıf ancak anlatımlar bununla da bitmiyor. "Üçüncü gece yine gittim. yalnız o gece garip bir olay daha oldu. Elimde fotoğraf makinası kıyıda duruyordum ki. iki adam yanıma geldiler. geçip gittiler. Ama sonra geri gelerek ne yaptıgımı sordular: gemilerin resmini çekiyorum dedim. Adamlardan biri -hayır sen olay arıyorsun. Bakırköy'de uçan daire gördüğünü duyuracaksın" dedi. Cok sasırdını. nereden bildiklerini sordum. adam. "önemli değil. böyle sacmalıklarla zaman kaybetme. kalk evine git" diyerek uzaklastı. Ciddi bir adama benziyordu." Antmen'e 1986 yılında dünya dışı yaşam pek saçma gelmiyordu. Henüz 17 yaşındaki bu genç "Gördügüm şeylerin dünya dışı canlılara ait araçlar olduğunu ben söyleyemem. buna yetkilı ve gerektigi kadar da bilgili degilim. Ama olağanüstü birşey gördüğümden eminim. Onlarcası bir anda dagılıp toplanabilme yetisine sahip bu nesneler oldukça akıllı hareketler yapıyorlardı." Bakırköy açıklarında Marmara Denizi üzerinde cereyan eden bu olaylar bununla da kalmadı. Yine bir iki gün sonra Antmen evde odasına çekilmiş gecenin ilereyen saatlerinde çalışırken bir vızıltı duydu. Pencerenin yanına gelerek perdeyi araladıgında hemen yukarıda çok yakınında pırıl pırıl renkler saçan birşey gördü. "Çok heyecanlanmıştım. Bircok renk kıvır kıvır. iç içe televizyon ekanlarındaki kırışıklık gibi iyonize oluyordu. Hemen içeriye koşup anneme haber vermek istedim. hatta bağırdım ama biraç saniye sonra cisim kayboldu. gitti." Yıl 1993 Aykut Osman Antmen hayatını bu olaylardan sonra UFO'lara ve onun yardımcı bilimlerine adadı. Antmen şimdi bu muammayı çözmek ugruna çalışıyor. "İnsanların farketmediği, algılayamadığı bir takım veriler var. Bu verileri alıp yorumlamak ve kayda geçirmek mümkün." diyen Antmen kurduğu Araştırma Grubu ve çeşitli dernek ve gruplarla çalışmalarına devam ediyor. Antmen bu olaylarla ilgili yetkili ağızlardan tatmin edici cevaplar yerine klasik cevaplar aldığını söylüyor. Çekilen fotoğraflar 80'li yıllarda çıkan Bilinmeyen Dergisi'nce AImanyâ ya gönderilip incelettirildi. Film analiz ve test sonuçları filmin normal oldugu ama filmdeki ışıklı cismin hakkında bir yorum getiremeyecekleri belirtilmişti.

Yıl 1992 yer Bakıröy Haziran ayının il günleri Mimar Sınan Universitesı Iç Mimarlık bölümünde okuyan üç arkadaş iki gün sonra tesim edilmesi gereken projelirini çiziyorlardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde sıkılan ve hava almak maadıyla sahile çıkma önerisiyle gece 1.30 civarında evden çıktılar. Hakan Fora. Selim Çiçek ve Murat Ergün kayaların üzerinde yıldızları seyrederken üçününde şahit olduğu çok garip hareketler gözlediler. "Tam tepenizde yıldızlardan biraz daha büyük hareketli bir cisim gördük. Cok uzak olmasına rağmen çok hızlı giden haliyle bizi etkilemişti. Düz bir rota izliyordu. ancak bu rotayı izlerken zig zaglar çiziyordu. Kısa mesafelerde kolayca hareket ederek lıızla kayboldu. Bu görüntüyü yaklaşık 40 saniye kadar izledik, çok garip bir durum olduğunu konuşurken hemen arkasından aynı dogrultuda ve aynı büyüklükte aynı hareketleri yapan bir tane daha çıktı ve yaklaşık aynı noktalarda kayboldu. ilginçti ama yorum getiremeyeceğimiz kadar da farklı değişikti" diyor gençler. İyi bir ejitime sahip olmanın yanı sıra teknik bilgi ve hakimiyetleri olaya yorum getirmeye yetmedi. Bunlara benzer yüzlerce rapo ra rastladığımız gerçeğinden yola çıkarak 1991 yazında iki üniversite öğrencisi gencin yaşadığı ilginç hikayeyi dinleyelim. İki kuzen yüklendikleri sırt çantalarıyla Akdeniz'de otostop'la tatil yapıyorlar. Bir dolunay akşamında Fethiye yakınlarında bir ormanda konaklama fikriyle üç tarafı çam ormanlarıyla kaplı bir koyu seçerler. Yaptıkları hesaba göre gecenin ilerleyen saatlerinde Ay gözükecek ve aydınlık bir ortama sahip olacaklardır Onun için de ateş yakmaya gerek duymazlar. Ancak geçte olsa Ay çıkar ve oldukça aydınlık seçilmiş bir bölgede uyku ulumlarına girer ve uyuklamaya başlarlar. Tabiki doğal olarak orman ve denizin uçsuzluğu onları ürkütmüştür. Konakladıkları ilk saatlerden itibaren güneye de beliren kırmızı bir ışık ilk önceleri o kadar önemli değilken. ilerleyen saatlerde uçak diye geçiştirilen ışık büyüyüp küçülmeye başlayınca ilgilerini çeker. Kırmızı bir ışık veren bu cisim saatler boyu konumunu koruyup zamansızlıjı yaşamak ve kendi dünyalarını kurmak isteyen bu serüvenci gençler saat takmadıkları icin saat konusunda birşey söyleyemedikleri bir olayı şöyle anlatıyorlar. Bu anlatımlar yukarıdaki anlatıma oldukça benziyor. "Gecenin sessizliği ve karanlığı bizi biraz korkutuyordu. Uyku tulumlarımıza girmiş dojayı hissetmeye çalışıyorduk. Kuzenimle biraz konuştuktan sonra gözlerimizi gök yüzüne dikmiş keyif yapıyorduk. Dolunay olması nedeniyle az sayıda yıldız görüyorduk ve bu görüntü bile bizi büyülüyordu. Tam o esnada çok yükseklerde bir yıldızın hareket ettijini gördük hemen pür dikkat izlemeye başladık. Parlak beyaz bir renk kısa zig zaglarla o yükseklije göre olukça hızlı hareket ettiğini düşündüğümüz bir cisim. kuzey güney istikametinde hareket ediyordu. Önce bunun yörüngedeki uydu olabileceği gibi bir düşünceye kapıldık. Çünkü herşey o kadar şeffaf ve netti. Doğayı hisseden bizler bu türden düşüncelere çabuk kapılıyorduk. Bir iki saniye sonra aynı özellikleri gösteren ve peşinden onu takip edercesine bir ışık daha gördük. Hemen ardından da üçüncüsü belirdi. Baştaki kaybolduğunda 3.sü belirmişti. bu olay böylece yaklşık 1-2 dakika sürdü. Tabü bu olay üzerine oldukça korkmuş ve endişelenmiştik. Onlarla bu sessizlikte karşılaşmanın oldukça korkunç olacağını düşünerek dogru dürüst uyuyamadık." Bu iki olayın benzerliği ve sayamayacağımız kadar çok diger olaylar insanları düşündürüyor. 30 Haziran saat 22.15 Ankara - Hürriyet gazetesinde çıkan haber ve görüntü yine bir UFO'yu anlatıyordu.

—— 0 ——